
Egeli botanik bilimci Prof. Dr. Hasan Yıldırım’ın projesine TÜBİTAK’tan destek
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı öÄŸretim üyeleri Prof. Dr. Hasan Yıldırım’ın yürütücülüÄŸünü yaptığı “Türkiye’de yayılış gösteren Campanula L. Cinsine Ait Taksonların Taksonomik Revizyonu ve Filogenetik İliÅŸkileri” isimli proje TÜBİTAK- ARDEB 1001-Bilimsel ve Teknolojik AraÅŸtırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, proje ekibini makamında ağırlayarak tebrik etti. Ege Üniversitesinin; tam akreditasyona sahip, öÄŸrenci odaklı, bir araÅŸtırma üniversitesi olduÄŸunu ve TÜBİTAK’ın farklı programlarında liderliÄŸini sürdürdüÄŸünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “ Üniversitemizde bir kültüre dönüÅŸtürerek sürdürülebilir hale getirdiÄŸimiz araÅŸtırma ve bilim üretme ekosistemimiz güçlenmeye devam ediyor. AraÅŸtırmacılarımızın bilimsel çalışmaları TÜBİTAK baÅŸta olmak üzere hem ulusal hem de uluslararası deÄŸerlendirme ve fonlama kuruluÅŸları tarafından destek almayı sürdürüyor. Bu vizyonumuz kapsamında bilimsel üretimine devam eden Fen Fakültesi öÄŸretim üyemiz Prof. Dr. Hasan Yıldırım’ın öncülüÄŸündeki bilim ekibi bir yandan ülkemizin farklı bölgelerinde çalışmalarını sürdürerek yeni endemik türleri literatüre kazandırıyor, diÄŸer yandan da ülkemizde yayılış gösteren türlere yönelik bilimsel projeler hazırlıyorlar. Türkiye Yüzyılı’nı Türk bilim yüzyılı yapmak için alın ve akıl teri döken bilim ekibimizi tebrik ediyor, baÅŸarılarının devamını diliyorum” dedi.
AraÅŸtırmanın içeriÄŸi ile ilgili bilgi veren proje yürütücüsü Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Campanula L. cinsi Türkiye Florası kapsamında toplamda 6 alt cins (C. subgen. Campanula, Megalocalyx, Roucela, Brachycodonia, Sicyodon ve Rapunculus) ile temsil edilir. Bu çalışmanın kapsamında Türkiye’de yayılış gösteren Campanula Subgen. Campanula altında yer alan bazı seksiyonlar (Symphyandriformes, Rupestres, Scapiflorae, Saxicolae, Tracheliopsis, Dictyocalyx ve Platysperma Seksiyonları) hariç diÄŸer tüm seksiyon ve alt cinslerin morfolojik, moleküler, palinolojik ve anatomik verilerler ile kapsamlı taksonomik bir revizyonu yapılarak filogenetik iliÅŸkileri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu çalışma kapsamında ele alınacak olan hedef türler, genellikle varyasyon sınırları yüksek ve taksonomik olarak oldukça problemli gruplardır. Bu kapsamda, Türkiye genelinde yaklaşık 70 ilde gerçekleÅŸtirilecek olan saha çalışmaları sonucunda, projenin hedef türleri toplanarak, morfolojik ayırt edici karakterler belirlenerek, yanılgıları en aza indirgeyecek iÅŸlevsel tür teÅŸhis anahtarları ve detaylı betimleri hazırlanacaktır. Herbaryum ve saha çalışmaları sonucunda güncel yayılış haritaları ortaya konulacaktır. Her taksonun kök, gövde ve yaprakları üzerinden ayrıntılı anatomik çalışmalar gerçekleÅŸtirilerek elde edilecek veriler morfolojik bulguların desteklenmesinde kullanılacaktır” diye konuÅŸtu.
Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “ Filogenetik DNA çalışmalar kapsamında ise, hedef taksonlara ait çekirdek DNA’sına ait ITS bölgesi ile plastid DNA’sının NADHS-2 ve rpoC1-1 bölgeleri kullanılacak ve bu verilerle hedef taksonların filogenetik iliÅŸkileri hesaplanacaktır. Böylece morfolojik karakterlerle oluÅŸturulan seksiyonların moleküler verilerle desteklenip desteklenmediÄŸi ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ayrıca elde edilen filogenetik aÄŸaçların zamanla kalibre edilmesiyle ana takson grupları ve tek tek taksonların en yakın ortak ataya varma zamanları hesaplanacak ve bu bilgilerin anadolunun jeolojik/iklimsel tarihçesiyle birleÅŸtirilmesiyle Anadolu BiyoçeÅŸitliliÄŸinin zamansal örüntülerine katkı sunulacaktır” dedi.
Prof. Dr. Hasan Yıldırım’ın yürütücülüÄŸünü yaptığı projede, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı ÖÄŸretim Üyeleri Doç. Dr. Ademi Fahri Pirhan, Doç. Dr. Aylin EÅŸiz Dereboylu ve Prof Dr. Aykun Güvensen’in yanı sıra Hacettepe Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Barış ÖzüdoÄŸru, MuÄŸla Sıtkı Koçman Üniveristesi ÖÄŸretim Üyesi Dr. Kenan AkbaÅŸ ve danışman olarak Yunanistan Patras Üniveristesi ÖÄŸretim Elemanı Dr. Eleni Liveri yer alıyor.
Haber Kaynağı : Ege Üniversitesi Haber Ajansı 'Ege Ajans'
Tarih : 28 Haziran 2024 Cuma
Bu Proje ile de EÜ’de Rüzgâr Enerjisi Kullanılmasına Yönelik Yol Haritası Sunulacak
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Funda İşçioÄŸlu’nun yürütücülüÄŸünü yaptığı “Rüzgar Hızına Dayalı Çok-Durumlu Sistem Güvenilirlik Analizi Yaklaşımı ile Ege Üniversitesi Rüzgar Enerji Üretim Performansının Tahminlenmesi” baÅŸlıklı proje TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.
Proje ekibini tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz bilim insanları tarafından toplumun ihtiyaçlarına yönelik farklı konularda yenilikçi bir bakış açısıyla araÅŸtırmalar yürütülüyor. 12. Kalkınma Planı’nda yer verilen öncelikli alanlara yönelik ulusal ve uluslararası iÅŸ birlikli çalışmalara yönelen araÅŸtırmacılarımız, nitelikli katma deÄŸer yaratacak projeler üretiyorlar. Yerli ve milli bir anlayışla hazırlanan bu projelerimiz TÜBİTAK nezdinde de kabul görerek desteklenmeye uygun bulunuyorlar. Tam akredite, öÄŸrenci odaklı araÅŸtırma üniversitemizin bilim ekosistemi içerinde çalışmalarını sürdüren Fen Fakültesi ÖÄŸretim Üyemiz Doç. Dr. Funda İşçioÄŸlu’nun yürütücülüÄŸünü yaptığı proje de bu kapsamda TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Yürütülecek çalışma ile alternatif bir enerji kaynağının kullanılabilmesi anlamında üniversitemize bir yol haritası sunulması planlanıyor. Hem üniversitemize hem ülkemizdeki diÄŸer kurum ve kuruluÅŸlara yol göstererek model sunacak olan çok önemli ve anlamlı bu çalışmayı sürdüren proje ekibini tebrik ediyor, baÅŸarılarının devamını diliyorum” dedi.
“Rüzgâr enerjisinin pek çok avantajı bulunuyor”
AraÅŸtırmanın içeriÄŸi ile ilgili bilgi veren proje yürütücüsü Ege Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Funda İşçioÄŸlu, “Rüzgar enerjisi, yenilenebilir bir enerji kaynağıdır ve çeÅŸitli avantajlara sahiptir. Bu enerji kaynağı, çevreye zararlı toksik maddeler veya kirleticiler salmaz, dolayısıyla çevresel etkileri minimaldir. Ayrıca, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazlarını azaltarak küresel ısınmayı engellemede rol oynar. Rüzgâr enerjisi, doÄŸal bir kaynaktır ve her yerde bulunabilir. Bu özelliÄŸi, enerji ithalatını azaltabilir ve yerel istihdam yaratma potansiyeli sunar, böylece ekonomik kalkınmaya katkıda bulunabilir. Aynı zamanda, rüzgâr enerjisi üretimi sırasında atık oluÅŸmaz, bu da çevresel sürdürülebilirliÄŸi artırır. Bu enerji türü, suyu kirletme sorununu da ortadan kaldırarak su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Fosil yakıtlar ve nükleer enerji santralleri gibi diÄŸer enerji kaynaklarına kıyasla düÅŸük su tüketimine sahiptir. Bu özelliÄŸi, dünya genelinde giderek artan su kıtlığı sorununa karşı bir çözüm sunar. Åžuanda dünya genelinde, küresel elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 2.5’ini rüzgar enerjisi karşılamaktadır. Endüstri tahminlerine göre, önümüzdeki on yıl içinde bu kapasitenin iki katına çıkması beklenmektedir. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda edinilen bilgiler doÄŸrultusunda ve 2006 yılında hazırlanan Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA-V1) verilerine göre, Türkiye’de 50 metre yükseklikte ve yıllık ortalama rüzgar hızı 7,5 m/s üzerinde olan bölgelerde, kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgar türbini kurulabileceÄŸi hesaplanmıştır. Bu koÅŸullara sahip alanlarda, toplamda 47.849,44 MW kapasiteli rüzgâr enerjisi santralleri kurulabileceÄŸi belirlenmiÅŸtir. Bu kapasiteye karşılık gelen toplam alan, Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 1,30’una denk gelmektedir. Haziran 2022’nin sonu itibariyle, Türkiye’deki rüzgâr enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 10.976 MW olarak kaydedildi. Bu, ülkenin toplam kurulu gücünün yüzde 10,81’ini oluÅŸturuyor” diye konuÅŸtu.
“Türkiye tükettiÄŸi enerjinin yaklaşık yüzde 7,1’ini rüzgâr santrallerinden karşılıyor”
Doç. Dr. Funda İşçioÄŸlu, “Bugün tükettiÄŸi enerjinin yaklaşık yüzde 7.1’ini rüzgar santrallerinden karşılayan ülkemizde Ege Üniversitesinde halihazırda mevcut iki adet küçük güçte (5 KW) rüzgar türbini EÜ GüneÅŸ Enerjisi Enstitüsü bahçesinde ve iki adet (3-5 KW) rüzgar türbini de EÜ ÇeÅŸme Turizm Fakültesi bahçesinde kurulu olup Üniversite’de ihtiyaç duyulan enerjinin bir kısmını karşılamaktadır. Türkiye’deki rüzgar enerjisinin toplam kurulu güçteki oranına bakıldığında ve Türkiye’de üniversitelerde kayıtlı olan santrallerin sayısına bakıldığında, Ege Üniversitesinin konumu ve potansiyel rüzgar hızı deÄŸerlendirilerek mevcut enerji üretimine katkı saÄŸlama potansiyelinin deÄŸerlendirilmesi son derece önemlidir. Dolayısıyla bu çalışmanın bu anlamda Ege Üniversitesine önemli ölçüde katkı saÄŸlayacağı öngörülmektedir” dedi.
“Bu proje ile Ege Üniversitesine bir yol haritası sunulacak”
Hazırlanan projenin, Ege Üniversitesinin alternatif bir enerji kaynağını kullanılabilmesine yönelik yol haritası sunacağını ifade eden Doç. Dr. Funda İşçioÄŸlu, “Belirli bir bölgeye kurulan rüzgar türbini enerji üretim potansiyelinin tahminlenmesinde en önemli kriter belirlenen bölge için farklı mevsimleri de dikkate alan en uygun rüzgar hızı dağılımını belirleyebilmektir. Bu amaçla bu projede öncelikle Ege Üniversitesi için belirlenen ve rüzgâr potansiyeli yüksek iki farklı bölgeye en yakın rüzgâr ölçüm istasyonu verileri kullanılarak ilgili bölgeler için mevsimsel rüzgar hızlarına ait en uygun dağılımlar belirlenecektir. Bu projede esas olarak rüzgâr hızına baÄŸlı olarak bölgelere kurulabilecek uygun rüzgâr türbinleri için performansa dayalı bir güvenilirlik analizi çalışması yürütülecektir. Bu güvenilirlik analizi çalışmasında, bir rüzgar türbini performansı, türbin tarafından üretilen güç ve bu gücün rüzgar hızına baÄŸlı olarak belirli eÅŸik deÄŸerlerine göre ifade edilmesi durumu dikkate alınarak tanımlandığından, çok-durumlu bir sistem modeli ele alınmıştır. Çalışmada ele alınan çok-durumlu sistem modeli için seviye olasılık tahminlemesi ilgili alandaki çalışmalardan farklı olarak stokastik süreçler ile ele alınacaktır. Ege Üniversitesi için belirlenen iki bölgenin rüzgar potansiyeli incelemesinin yapılması yanında ilgili bölgelere kurulabilecek rüzgar türbinleri için maliyet ve güvenilirlik baÄŸlantısı ile planlanacak bir optimizasyon çalışması ile ilgili bölgelere kurulacak optimal sayıdaki rüzgar türbini sayısı belirlemeye çalışılacaktır. Bu anlamda bu çalışmanın saÄŸlayacağı katkılar dikkate alındığında, bu çalışma ile Ege Üniversitesi açısından alternatif bir enerji kaynağının kullanılabilmesi anlamında üniversiteye bir yol haritası sunulması planlanmıştır” diye konuÅŸtu.
Haber Kaynağı : Ege Üniversitesi Haber Ajansı 'Ege Ajans'
Tarih : 27 Haziran 2024 PerÅŸembe